AFGANİSTAN-İRAN MÜLTECİ KAMPLARINDA SAĞLIK

MÜLTECİ KAMPLARINDA SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU

· 25 dk okuma süresi >

YAZARLAR

1Nil İrem Alakuş*

1Mustafa Berk Gedikli

2Tuba Seyhan

1Ayşe Nur Engel

  1. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi
  2. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

*İletişim: niliremalakus@gmail.com

GÖÇ TARİHİ

İran’da mülteciler söz konusu olduğunda, akla ilk olarak “Afgan mülteciler” gelmektedir. İran’da yaşayan yaklaşık olarak 2.6 milyon mültecinin büyük bir bölümünü Afganlar oluşturmaktadır.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM-International Organization for Migration)’nün yayınladığı bir makaleye göre üç adet göç dalgası Afganistan’da etkili olmuştur. İlki 1979’daki Sovyet işgali, ikincisi Taliban rejiminin ortaya çıkması, üçüncüsü Taliban’ı yok etmek amacıyla Birleşik Devletler’in ülkeye girişidir. Fakat Afganistan ve İran arasındaki etkileşim 1979 yılında başlamamıştır. Aralarında kültürel bağ bulunan komşu ülkeler olarak Afganistan ve İran arasında çok uzun zamandır nüfus hareketliliği mevcuttur.

Güney Afganistan Mir Vaiz Hotak tarafından bağımsızlığının ilan edildiği 1709 yılına kadar Safevi Hükümdarlığı ve Babürlüler arasında çekiştirilmekteydi. Nadir Şah’ın saltanatı sırasında kardeşi Ahmet Şah (ileride Dürranî İmparatoru adıyla anılacaktır1) Mazandran ilinin valisi olarak atandı. Nadir Şah’ın ölümünden birkaç yıl sonra Durranî ve onun Afgan ordusu Nadir Şah’ın torunu olan Shahrokh Afshar’ı Horasan ve Kohistan dahil olmak üzere geriye kalan küçük Afshar bölgelerinin vasalı yaptı. 19. Yüzyılın başlarında Fars ordusu Herat bölgesini birkaç kez işgal etmeye kalksa da İngilizlerin yardımıyla Afganlar saldırıları kolayca geri püskürttü2. 1857 yılında imzalanan Paris Antlaşmasına göre Anglo-Fars savaşı sona erdi. Günümüzdeki Afganistan-İran sınırı 19. yüzyılın ikinci yarısında gitgide daha da belirginleşti. Yıllar boyunca İran’da konaklamış Afgan göçmen işçileri, hacıları, tüccarları 20. Yüzyılın başlarına doğru burada kendi resmi etnik gruplarını, Khavari ya da Barbari, oluşturacak büyüklüğe sahip olmuşlardır. Bu göçler 1970 yılının başlarında kıtlık nedeniyle yoğunlaşmıştır ve 1978 yılında İran’da yüzbinlerce Afgan göçmen işçinin bulunduğu saptanmıştır3.

1979 yılında çıkan Sovyet-Afgan savaşı Afganistan’dan gelen büyük göç dalgaları serisinin başlangıcıdır. İran’a gelen Afganlar orada bulunan göçmenlerin sayısını artırmıştır. İran İslam Cumhuriyeti, kendi ülkelerindeki sorunlardan dolayı ayrılan Afgan göçmenleri bu artıştan dolayı yasal olarak tanımaya, kayda geçirmeye başlamıştır. Statülerinin belirlenmesi için mavi kartlar verilmiş, ücretsiz ilk ve ortaöğretim, sağlık ve gıda haklarına sahip olmuşlardır. Ancak hükümet istihdamlara ilişkin bazı sınırlamalar getirmiştir. Kendi işletmelerine sahip olmalarını ve sokak satıcısı olarak çalışmalarını yasaklamıştır.    

Bu dönemlerde yapılan akademik girişimler genelde Peştun Afgan sığınmacılar üzerinedir. İran’da bulunan Afganlar için yapılan araştırmalar İran-Irak savaşında yaşanan siyasi durumlar nedeniyle daha sonraları yapılmıştır.                                              

Sovyetler Birliği’nin 1979 yılında Afganistan’ı işgal etmesiyle İran’a yönelen Afgan göçü, Sovyetlerin 1989’da çekilmesinin ardından bu kez iç savaşın ortaya çıkardığı güvensizlik nedeniyle günümüze kadar devam etmiştir. Sovyetler Birliği’nin işgali sona erdiğinde İran’daki Afgan sığınmacı sayısı 3 milyonu aşmıştır. İşgal sonrası kitlesel geri dönüşler meydana gelmişse de kısa bir süre sonra Afganistan’da patlak veren iç savaş (1990-1995) yeni göç dalgalarına neden olmuştur. Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) 1992 yılındaki raporuna göre yaklaşık 2.8 Milyon Afgan’ın İran’da bulunduğu tespit edilmiştir, sadece %10’unun mülteci kamplarında geri kalanının da kenar mahallelerde bulunduğu kaydedilmiştir3. Burada yasa dışı bulunan göçmenlerin bakımı için çaba gösteren İran, uluslararası komiteden küçük bir yardım almıştır4. 1992 yılında Afganistan’da Necibullah hükümetinin düşmesinin ardından İran mültecileri geri dönüş için desteklemeye başlamıştır. Bu yıllarda Afganlara kolluk kuvvetleri tarafından sert davranıldığına dair kaydedilmiş raporlar mevcuttur5.

Taliban’ın 1994 yılında ortaya çıkarak 1996 yılında ülkenin neredeyse tamamını kontrolü altına alması bir kez daha İran’a göçü tetiklemiştir. 2001 ABD işgalinin ardından Afganistan’da ortaya çıkan yeni durumdan duyulan umut ve BMMYK, İran ve Afganistan arasında varılan anlaşma, 850.000’e yakın Afgan sığınmacının ülkelerine dönüş yapmasını beraberinde getirmiştir. 2002 ve 2016 yılları arasında 5 milyondan fazla Afgan BMMYK aracılığıyla İran ve Pakistan’dan ülkelerine geri dönmüştür6. Ancak ülkede süregiden güvensiz ortam birçok Afgan’ı tekrar göçe zorlamıştır. 2011 yılında İran’da bulunan 60.000 mülteci kendi istekleriyle ülkelerine dönerken 2012 yılında yaklaşık 173.000 Afgan, İran’dan güç uygulanarak çıkarılmıştır. İran hükümeti 2015 yılında kayıtlı ve illegal olarak toplam 2.5 milyon Afgan nüfusuna sahip olduklarını belirtmiştir. BMMYK’ya göre 2016 yılında 951.142 Afgan vatandaşı İran’da yaşamaktadır.

Bu nedenle, yasal ve yasa dışı olmak üzere İran’da neredeyse her zaman iki buçuk milyon civarında Afgan göçmen var olmuştur. İnişli çıkışlı bir seyir izleyen İran’daki Afgan göçmenlerin serüvenleri kırkıncı yılını doldurmak üzeredir. Bu süre zarfında İran’ın Afgan göçmenlerden çeşitli iş kollarında ve farklı amaçlar için yararlandığı görülmüştür. Diğer bir ifadeyle Afgan göçmenler artık İran toplumunun ayrılmaz bir parçası hâline gelmiş ve kolayca gözden çıkarılamayacak bir konum elde etmişlerdir. Bunun farkında olan İran’ın da Afgan göçmenlerin tamamını ülkelerine geri gönderme veya İran’dan çıkışlarına izin verme konusunda gönülsüz oldukları yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır.

GÖÇ COĞRAFYASI

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün hrw.org adresinde 20 Kasım 2013 tarihinde ”İSTENMEYEN MİSAFİRLER-İran’ın Afgan Mültecileri ve Göçmen Haklarını İhlali” başlığı altındaki yazıda Afgan mültecilerle yapılan röportajlara bakıldığında hangi yollar kullanılarak göçün gerçekleştirildiği anlaşılabilmektedir.Bu röportajlarAfgan tarafında bulunan “sıfır bölgesinde”- İran ve Afganistan arasındaki sınır olan İslam Qala sınır geçişi- çoğu İran’dan yeni sürgün edilen erkek, kadın ve çocuklarla yapılmıştır.

Yaklaşık 1 ay önce Afganistan’dan ayrıldım. Ayrıldım çünkü yiyecek hiçbir şeyimiz yoktu. Hiç paramız yoktu. Bir bakıma yerle bir olmuştuk. Ailem kaçakçılara para verdi fakat buradan gitmek benim kararımdı. Pakistan dağlarında yürürken AK-47’li teröristler geldi ve her şeyimizi aldı. Zahedan ve Tahran arasında tekrar soyulduk. İlk teröristlerin bulamadığı ayakkabımın altına sakladığım parayı ikinciler buldu. Bir gün sonra yürüyorken, Tahran’a varmadan önce polis bizi buldu ve tutuklandık. Gözaltı tesislerinde çok az yemek vardı. İlk gözaltı tesisinde 30.000 İran tomanı (yaklaşık 25$) ve White Stone’da (tutuklama kampı) 10.000 riyal (yaklaşık 8$) verdim. Ailemiz para gönderdi.’’ (Salim, 14 yaşında, merkez Afganistan’daki Dai Kundi ilinden çoktan İran’da olan 2 ağabeyine katılmak için bir kaçakçıyla seyahat eden çocuk.)7

Makalelere, röportajlara ve 3 numaralı görsele göre “resmi sınır geçişleri” olarak adlandırılan iki bölgeden biri İslam Qala’ dır, diğeri ise Afganistan’ın güneybatısında bulunan Zaranj adlı bölgedir.

Yasaklanmış Bölgeler

Wikiwand isimli internet adresinden alınan verilere göre 15 ilde Afgan vatandaşlarının bulunması kesinlikle yasaktır. 12 ilde de kısmi yasaklamalar bulunmaktadır. İran hükümeti Afgan vatandaşlarının varlığını il yürütme emirleri aracılığıyla kısıtlamıştır. Resim 3,4 ve aşağıdaki tablodan iller ve yasaklanmış bölgeler detaylı bir şekilde incelenebilir.

Tablo. Afgan Vatandaşların Yasaklı Alanları

EyaletYasaklı alanlar
Azerbaycan, DoğuAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Tebriz şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
Azerbaycan, BatıAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Urmiye şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
ErdebilAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Erdebil şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
İsfahanNatanz, Fryden, Fereydoun, Semirom, Chadgan, Khansar, Dehagan, Nain, Gülpayegan, Khorobiabank, Ardistan şehrinde Afgan vatandaşalrının ikamet etmesi yasaktır. Aran Bidgol’ deki Ebu Zaid semti ikamet izni verilen İsfahan şehridir.
ElburzTüm ilde İran vatandaşı olmayanların ikamet etmesine izin verilir.
IlamAfgan vatandaşlarının ilde (Ilam şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
BuşehrAfgan vatandaşlarının Deylam ve Genav ilçelerinde ikamet etmesi yasaktır.
TahranEyalet genelinde İran vatandaşı olmayanların ikamet etmesine izin verilir. (Tahran’ın Afgan vatandaşları için 13.Bölgesi’ndeki Hocir ve Hocir milli park alanı hariç ).
Chaharmahal va BakhtiariAfgan vatandaşlarının eyalette (Şahr-Kord şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
Güney HorasanAfgan vatandaşlarının ikametgahına Khosf ve Birjand kentlerinde izin verilir.
Horasan RazaviAfgan vatandaşlarının Torbat Jam, Quchan, Taybad, Khaf, Sarakh ilçelerinde ve Kalat Naderi, Dargaz sınırlarında ikamet etmesi yasaktır.
Kuzey HorasanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Bojnourd şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
HuzistanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Ahwaz ve Gotvand hariç) ikamet etmesi yasaktır.
ZencanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Zencan şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
SemnanAfgan vatandaşlarının Shahrood ve Damgan şehrinde ikamet etmesi yasaktır.
Sistan ve BelucistanAfgan vatandaşlarının il genelinde (Zahedan şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
FarsAfgan vatandaşlarının Firoozabad, Farashband, Darab, Arsanjan, Fasa, Mehr, Rostam, Khonj ve Nayriz ilçelerinde ikamet etmesi yasaktır.
KazvinAfgan vatandaşlarının eyalette (Qazvin şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
KumTüm ilde İran vatandaşı olmayanların ikamet etmesine izin verilir.
KürdistanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Sanandaj şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
KermanAfgan vatandaşlarının Anbarabad, Baft, Manujan, Ghaleghand, Bam, Fahraj, Rudbar , Faryab , Narmeshir , Kahnouj , Jiroft , Anar ve Rigan ilçelerinde ikamet etmesi  yasaktır .
KermanşahAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Kermanshah şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
Kohgiluyeh ve Boyer-Ahmad EyaletiAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Yasuj şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
GülistanAfgan vatandaşlarının eyalette (Gorgan şehri ve Gonbad şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
GilanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Rasht şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
LorestanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Khorramabad şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
MazandaranAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Sari şehir dışında) ikamet etmesi yasaktır.
Markazi EyaletiAfgan vatandaşlarının Aştiyan, Tefriş, Farahan, Farahan, Khomein, Shazand, Mahallat, Zarandiyeh, Kandyan ve Hondab ilçelerinde ikamet etmesi yasaktır.
HormozganAfgan vatandaşlarının eyalette (Bandar Abbas şehri dışında) ikamet etmesi yasaktır.
HamedanAfgan vatandaşlarının il düzeyinde (Hamedan şehri hariç) ikamet etmesi yasaktır.
YazdAfgan vatandaşlarının ikametgahı, Khatam ve Bafq ilçelerinde kesinlikle yasaktır.

ULUSLARARASI TEMEL HAKLAR ve GÖÇ POLİTİKALARI

Mülteci sorunu, tüm devletlere ve insanlara, insan haklarına   olan bağlılıklarını sınayacakları bir sınav olarak sunulmalıdır.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri, Sadako Ogata (BMİHYK, s.4)

İran’ın Göçmenlerle İlgili Yasal Mevzuatı

İran parlamentosu 15 Haziran 1976 tarihinde mültecilerin hukuki durumuna dair 1951 Cenevre Sözleşmesini ve 1967 New York protokolünü onaylayarak yürürlüğe koymuştur. İran, protokolü onaylarken 17., 23., 24. ve 26 maddelerini tavsiye niteliğinde kabul edeceğini belirtmiştir. İran Bakanlar Kurulu bundan önce de 16 Aralık 1963’te mülteciler yönetmeliğini onaylayarak yürürlüğe koymuş ve söz konusu yönetmelik günümüze kadar yürürlükte kalmıştır.

İlerleyen dönemlerde birtakım eklemelerle göçmenlere ilişkin işlerin yönetilmesi kolaylaştırılmaya çalışılmıştır. İran Parlamentosunun 5 Nisan 2000 yılında onayladığı Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Kanunu’nun 180. maddesi gereğince mültecilerin durumunu koordineli bir şekilde yürütmek amacıyla İçişleri Bakanlığı başkanlığında yabancı uyrukluların durumuna yönelik siyaset geliştirme çerçevesinde Yabancı Uyrukluların Durumunu Koordinasyon Konseyi kurulmuştur.

7 Mart 2001’de üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Kanunu’nun 180. maddesinin hayata geçirilmesi amacıyla Uygulama Yönetmeliği onaylanmıştır. Yönetmelik kapsamında söz konusu işleri icra etmek için biri daimî diğerleri geçici olmak kaydıyla komitelerin kurulması öngörülmüştür. Bu yönetmeliğin 6. Maddesi, İran Bakanlar Kurulu tarafından 16 Aralık 1963’te mülteciler yönetmeliğinde yer alan yetki ve sorumluluklar Daimî Komiteye devredilmiştir. 1963’te düzenlenen yönetmelik, göçmenlerin durumunu tanımlamakta ve İran’da sığınma talebi ve süreçlerini açıklamaktadır.

Yönetmeliğe göre:

Mülteci: Irkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve bu korku nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kimsedir.

Avare: İç savaş veya ülkesinin başka bir ülke ile savaş hâlinde olması nedeniyle yasal prosedürü yerine getirmeden ülkesini terk eden veya etmeye zorlanan ancak 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Ek Protokolü çerçevesinde karşı karşıya olduğu tehlike ve korkuyu ispatlayamayan kimsedir.

Muhacir: İran İslam Cumhuriyeti’nden oturum izni talep eden ve bu talebi yetkili makamlarca kabul edilen kimsedir.

İran’ın yasal mevzuatına göre Afgan göçmenlerin mutlak çoğunluğu Avare kategorisine girmekte ve geçici bir statü ile İran’da bulunmaktadırlar.

Ülkeye gelen Afgan göçleri, “Ensar-Muhacir” söylemleri öne çıkarılarak değerlendirilmiştir. İslam kardeşliği vurgusu, İran-Irak Savaşının sona ermesi ve Afganistan’daki Sovyet işgalinin son bulmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır.

İran’ın yeniden imarı ve inşasında insan gücü olarak da kullanılan Afganlar, zamanla artık birer “Muhacir” olarak değil, ülkenin ekonomisi için ciddi bir yük ve sorun olarak görülmeye başlamıştır. Böylece Afgan göçmenler toplumdan dışlanmaya ve ayrımcılığa maruz kalmışlardır.

İran’ın Afgan Göçmenlere Yönelik Politikaları

Mülteciler için asıl ve en büyük sorun, İran’da mevcut bir mülteci yasasının olmamasıdır. Yasanın eksikliği, yetkililerin keyfi davranmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Afgan mülteciler, yasal korumadan ve haklardan yoksun olarak yaşamak zorunda kalmaktadır.

Gelinen nokta itibariyle İran, Afgan göçmenlerin ülkelerine geri dönmelerinden yanadır. Ancak Afganların sınır dışı edilmeleri veya yasal yollardan iadelerinin sağlanması konusunda farklı sesler yükselmektedir. Özellikle çalıştıkları ağır işlerde Afganların yerine İranlıların ikame edilmesinde sorun yaşanacağını düşünen yetkililer, bu tarz işlerde çalışan göçmenlerin ülkede kalmaya devam etmesinden yanadırlar. İran’da doğmuş, büyümüş, eğitim almış veya iş hayatına atılmış ve hiç Afganistan’ı görmemiş Afgan göçmen sayısı 700.000’in üzerindedir.

İran’daki Afgan göçmenler sadece ağır işlerde çalıştırılmakla kalmamakta kimi zaman da geçmişte İran-Irak ve günümüzde Suriye savaşlarında olduğu gibi çeşitli vaatlerle milis olarak savaş alanlarına gönderilmektedirler. İran’ın Afgan göçmenler konusundaki politikaları bağlamında kuşkusuz en çok tartışılan konu, bu insanların kendilerine ve ailelerine daimî oturum yahut vatandaşlık verileceği vaadiyle milis gücü olarak savaş alanlarına sürülmeleridir. Ancak 35 yıldır hiçbir Afgan mülteci İran vatandaşlığı veya daimî oturma izni alamamıştır. Bu gibi nedenlerden dolayı birçok Afgan, İran’dan Türkiye’ye veya Avrupa’ya göç etmektedir.

İran devleti, koşulları mültecileri savaşa katılmaya zorlayacak şekilde hazırlamıştır. Afgan mülteciler çocuklarını okula kaydettirebilmek, oturma izni alabilmek için savaşa katılmaya mecbur kalmakta ve kendi istekleriyle Irak Savaşı’nda olduğu gibi Suriye Savaşı’na gitmek için kayıt yaptırmaktadır. İran’ın Afgan mülteciler konusundaki bu tür yaklaşımları komşu ülkelerde bazı güvenlik kaygılarına yol açmaktadır. Zira bu durum, uzun yıllar İran’da ikamet ettikten sonra başka ülkelere geçmeye çalışan Afganların gerçekten çetin hayat şartlarından mı kaçtıkları yoksa başka amaçların bir parçası mı oldukları sorusunu gündeme getirmektedir.

Ayrıca ülkelerine geri gönderilen Afganların onlarca yıl sonra döndükleri Afganistan’da uyum sorunu yaşadıkları ve bu yüzden İran’a yasal veya kaçak yollardan tekrar girmeye çalıştıkları görülmüştür. 2016 yılında 730.000 Afgan’ı ülkelerine geri gönderdiklerini ancak bu kişilerin çoğunun legal ya da illegal yollarla İran’a tekrar döndüğü belirtilmiştir.

İran bütün bu süre boyunca Afgan göçmenlere daimî oturum veya vatandaşlık vermekten geri durmuştur. Afgan erkeklerin İranlı kızlarla evlenmelerinin önüne yasal engeller koyarak bu yöndeki taleplerin önüne geçmeyi amaçlamıştır. Ülkede resmî olmayan ve yalnızca dinî nikâhla yapılmış binlerce evlilikten on binlerce çocuk dünyaya gelmiştir. Bu çocukların vatandaşlık ve oturum izinleri konusu hâlâ bir çözüme kavuşturulmamış bir sorun olarak belirsizliğini korumaktadır.

İran’da Afgan Mültecilere Verilen Temel Haklar Sorunsalı

“İran’da göçmenlerin iş ve işlemlerinden sorumlu kurum, kısa adı BAFIA (Bureau for Aliens and Foreign Immigrants Affairs) olan İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Yabancı Uyruklular ve Göçmenler Bürosu’dur. BAFIA iş yoğunluğunu hafifletebilmek için göçmenlerin “amayiş” ve çalışma kartı işlemleriyle ilgilenmek üzere Kefalet Merkezlerini yetkili kılmıştır.

Kart sürelerini uzatmak isteyen veya ilk kez kart sahibi olmak isteyenler www.samandehi.nobat.ir sitesi üzerinden randevu alarak başvurularını yapmak durumundadırlar. İran, göçmen kayıtlarını ve işlemlerini düzenlediği birtakım belgelerle sağlamaya çalışmaktadır. Başlangıçta Yeşil Belge olarak adlandırılan bir belgeyle göçmenlerin kayıtlarını tutan ve hareketlerini kontrol altına alan uygulama, ilerleyen dönemlerde “kart-ı amayiş” (düzenleme kartı) ile ikame edilmiştir. Geçici oturum anlamı taşıyan ve kimlik kartının yerine kullanılan “kart-ı amayiş” her yıl uzatılmaktadır.

Kartın uzatılması esnasında birtakım ücretler tahsil edilmektedir. Söz konusu işlemler, örneğin üç kişilik bir aile için yaklaşık 8.000.000 riyaldir. Ayrıca göçmenler ikamet ettikleri şehre bağlı olarak kamu hizmetlerinden yararlanma payı adı altında en düşük 1.200.000 ve en yüksek 1.500.000 riyal olmak üzere kişi başı harç ödemektedirler. Kartın uzatılması esnasından Havadis Sigortası (Kaza Sigortası) için de belirli bir ücret alınmaktadır.

Kart-ı amayiş’e sahip olanlar veya pasaport sahibi göçmenler eğitim hizmetlerinden İran vatandaşlarıyla aynı şartlarda yararlanabilmektedirler. Hâlihazırda İran okullarında 420.000 Afgan öğrenci ilk ve orta öğrenim düzeyinde öğrenim görmektedir.

Afganistan Göçmenler ve Geri Dönenler Bakanlığının Tahran Ofisi verilerine göre 11.000 Afgan öğrenci İran üniversitelerinde 12.000 öğrenci ise medrese olarak bilinen dinî eğitim merkezlerinde öğrenim görmektedir. Bakanlık verilerine göre, bugüne kadar İran üniversitelerinden mezun olan Afgan öğrenci sayısı 15.000’i geçmiştir.”

İran’daki Afgan Mültecilerin Sorunları

1.Çalışma Sorunları: İran Çalışma Bakanlığı’nın aldığı karara göre Afgan mültecilerin sadece inşaat sektörü, duvarcılık, tarım ve çöp toplama/yakma vb. iş alanlarında çalışma hakkı bulunmaktadır. Bu işler, genellikle ağır ve düşük ücretlidir.

2. Eğitim Sorunları: İran’da pek çok mülteci eğitim haklarına sahip değildir. Afgan mültecilerin çocukları rahatlıkla okula kayıt yaptıramamaktadır. Hatta İran üniversitelerinin çoğunda Afganistanlıların okuma hakkı yoktur.

3. Sağlık Sorunları: İran hükümeti 2 yıl önce aldığı bir kararla yabancılara/mültecilere organ naklini yasaklamıştır. Örneğin, on iki yaşında Afgan bir mülteci olan Fatma, karaciğer hastalığı nedeniyle Şiraz Hastanesi’nde, İran’daki yasak gerekçesiyle babasından organ nakli gerçekleştirilmesine izin verilmediği için hayatını kaybetmiştir. Her insanın temel hakkı olan sağlık ve tedavi İran’da uygulanmamakta; birçok Afganistan vatandaşı sebepsiz ve nedensiz yasak yüzünden hayatını kaybetmektedir.

4. Oturma İzni: İran’da 30 yıl içinde mültecilerin sadece üçte biri oturma izin alabilmiş; fakat bunların çoğu ancak oturma izinlerinin süresi bittikten sonra mültecilerin eline ulaşmıştır. Dahası, mülteciler kazandıkları düşük maaşlar ile oturma belgesi için sürekli para ödemelerine rağmen oturma izni alamamaktadır. Bu durum, mültecilerin psikolojik olarak ciddi rahatsızlıklar geçirmelerine yol açmaktadır.

5. Toplumsal Baskı: İran’da mülteciler fiziksel saldırılara da maruz kalmaktadır. Ayrıca parklara, mağazalara ve pek çok bölgeye girmeleri, hatta otobüslere binmeleri dahi yasaktır.

KAMP İSTATİSTİKLERİ

Son yıllarda Afganistan ve Pakistan uyruklu yasa dışı göçmenlerin Türkiye’ye izinsiz girişine İran makamlarının göz yumduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İran’da Afgan göçmenlerin yanı sıra Irak, Pakistan ve çok sınırlı sayıda da olsa Türkiye’den sığınmacı bulunmaktadır. İran İstatistik Kurumunun 2016 yılı haneye dayalı nüfus sayımı verilerine göre ülkede 1.583.979 kayıtlı Afgan göçmen bulunmaktadır. Bunun yanı sıra İran’da 800.000-1.000.000 arası yasa dışı Afgan göçmenin de yaşadığı tahmin edilmektedir. Ülkede ayrıca çok daha az sayıda da olsa Pakistanlı ve Iraklı sığınmacı yaşamaktadır. İran’daki göçmenlerin cinsiyet dağılımı verileri ülkedeki Afgan göçmenlerin erkek-kadın dağılımın neredeyse eşit olduğunu göstermektedir.

İran’daki Afgan göçmenlerin büyük çoğunluğu şehirlerde ikamet etmektedir. Bu göçmenler daha çok metropollerin kenar mahallelerinde yaşamakta ve genellikle zor işlerde çalışarak hayatlarını zorlukla idame ettirmektedirler. Afganların üçte ikisinden fazlası Tahran, Horasan-ı Rezevi, İsfahan, Kirman ve Fars eyaleti gibi ülkenin en büyük beş eyaletinde yaşamaktadırlar. Bunlar arasında Tahran özellikle öne çıkmaktadır.

GÖÇMEN SAĞLIK PROFİLİ ve SAĞLIK SORUNLARI

İran Sağlık Profili

İran’ın büyük sağlık ve sosyal sorunları vardır ancak sağlıkla ilgili sorunların tanımlanmasında eksikler mevcuttur. İranlıların sağlık durumu son yirmi yılda düzelmiştir. İran, kapsamlı bir Birincil Sağlık Bakım Ağı kurulmasıyla birlikte halk sağlığını koruma hizmetlerini genişletebilmiştir. Böylece çocuk ve anne ölüm oranları önemli ölçüde düşmüş ve doğumda beklenen yaşam süresi belirgin şekilde artmıştır.

Doğumda beklenen ortalama yaş erkekler için 70, kadınlar için 74’tür. Erkekler için intihar oranı 100.000 popülasyonda 0.3 ve kadınlar için 100.000 popülasyonda 0.1’dir. İran’da, nöropsikiyatrik bozuklukların, küresel hastalık yükünün %16,6’sını oluşturduğu tahmin edilmektedir.

Kuruluğu ve bağıl yalıtımı nedeniyle, İran’da virüs ile ya da diğer bulaşıcı hastalıklarla ciddi şekilde hasta olma ihtimali oldukça düşüktür. Bulaşıcı olmayan hastalıklar ve bunlara bağlı hastalık ve ölüm oranları İran’da ciddi bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir.

Nüfusun sedanter (hareketsiz) yaşam tarzı da halk sağlığı problemi haline gelmiştir, %70-80’i fiziksel olarak aktif değildir. İran İslam Cumhuriyeti’nde 2002’deki tüm ölümlerin %70’ini kronik hastalıklar oluşturmaktadır.

İran’daki en yaygın beş kanser türü: göğüs kanseri (%12,8), mide kanseri (%11,2), kolorektal kanser (%9,1), akciğer kanseri (%8), prostat kanseri (%6,8)’dir.

Kamplardaki Sağlık Profili

Göçmenlerin ve mültecilerin bazı hastalıklara yakalanması riski daha yüksektir. İran nüfusu ile karşılaştırıldığında, bulgular Afgan göçmenler ve mülteciler arasında çoğu hastalığın prevalansının yüksek olduğunu göstermektedir.

İran’daki Afgan göçmenlerin ve mültecilerin sağlık sorunları, dünyadaki diğer göçmenlere oldukça benzerdir. Afgan göçmenlerin / mültecilerin temel sağlık sorunları üç bölüme ayrılmıştır: zihinsel, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar.

Zihinsel Hastalıklar

Savaştan etkilenen Afgan mülteciler arasında depresyon prevalansı %2,3-80, travma sonrası stres bozukluğu %4,4-86 ve anksiyete bozukluğu %20,3-88 arasında değişmektedir. Prevalans oranlarındaki bu heterojenliği çoğunlukla yerleştirildikleri yer belirlemiştir. Bushehr Eyaleti’ndeki Dalakee mülteci kampına yerleştirilen Afgan mülteciler arasında ruh sağlığı sorunlarının yaygınlığını belirlemek için yapılan bir çalışmada, zihinsel sağlık sorunlarının toplam prevalansı %88,5 olarak tespit edilmiştir. Tahran’da yapılan bir başka araştırmanın bulguları ise Afgan göçmenler arasında zihinsel bozuklukların prevalansının %55,6 (erkeklerde %19,9 ve kadınlarda %35,7) olduğunu göstermiştir. İran nüfusu arasında yapılan çalışmalarla karşılaştırıldığında, Afgan mülteciler arasındaki ruhsal bozuklukların görülme sıklığı nispeten yüksektir.

Bulaşıcı Hastalıklar

Sıtma (%40), hepatit B (%14), tüberküloz (%29), MDR tüberkülozu (çoklu ilaca dirençli-multi drug resistant)(%56), kolera (%8), kırım-kongo kanamalı ateşi (%25), leishmania (%7) ve HIV İran’daki Afgan göçmenler arasında göreceli olarak yüksek prevalans göstermektedir.

Tüberküloz, MDR tüberkülozu ve sıtma İran’daki Afgan göçmenler arasında en yaygın bulaşıcı hastalıklardır. Afgan göçmenler arasındaki bulaşıcı hastalıkların genel oranı %29’dur.

Mültecilerde, yetersiz beslenme durumu, sanitasyon, kalabalık yaşam koşulları, bakıma yetersiz erişim, eğitim ve bilgi yetersizliği nedeniyle tüberküloz (TBC) geliştirme riski daha yüksektir.

Afgan göçmenler ve İran nüfusu arasında bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığı konusunda fark vardır. Afgan göçmenler arasında tüberküloz ve sıtma gibi bazı bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığı yüksek olmasına rağmen, İran vatandaşları arasında her iki hastalık da neredeyse ortadan kalkmıştır. Ayrıca hepatit B prevalansının İranlılar arasında %1,7 olduğu tahmin edilmektedir. Bu Afgan göçmen nüfusundaki prevalanstan önemli ölçüde daha düşüktür.

Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar

Güncel verilere göre Afganistan’daki bulaşıcı olmayan hastalıkların mortalite oranları %35’den fazladır.

2005’ten 2010’a kadar BMMYK makamlarına sevk edilen 23.167 kayıtlı Afgan mülteciden elde edilen verilere göre, kadınlar ve erkekler için (0-14 yaş) en yaygın sağlık başvurusu perinatal hastalıklardır. 15-59 yaşları arasındaki kadınlarda oftalmik hastalıklar (%13,65) ve erkeklerde nefropatilerdir (%21,4). Genel olarak, her iki cinsiyette de başvuruların en sık nedenleri oftalmik hastalıklar (başlıca kataraktlar) (%23,7), neoplazm (%13,3), nefropatiler (%11), iskemik kalp hastalıkları (%10,4) ve perinatal bozukluklardır (%9,2).

2011 yılında erken doğum prevalansı İran ve Afgan nüfuslarında sırasıyla %7,1 (391 vaka) ve %14,5’dir (56 vaka). Düşük doğum ağırlığı prevalansı İranlılar arasında %6,7 (367 vaka) ve Afganlar arasında %12,7’dir (49 vaka). Ayrıca erken doğum komplikasyonları Afgan göçmenler arasında İranlılardan iki kat daha fazladır.

Afgan mülteci kadınlara özgü sorunlardan bazıları çok genç yaşta ilk hamilelik, çok sayıda doğum ve cehalettir. Birinci basamak sağlık merkezlerine yapılan çok sayıda mülteci ziyareti, annenin ve fetüsün sağlığını sağlamak için çocuk bakımı, profilaksi ve doğum öncesi bakım gibi hizmetleri almayı içerir.

Afgan mültecilerin birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanmasındaki zorluklar:

  • Ailelerin çok fazla çocuk sahibi olması,
  • İran’da yaşamanın mülteciler için yüksek maliyetli olması ve finansal problemlerinden dolayı sağlığı ve hastalığı göz ardı etmeleri,
  • Sağlık sigortasına sahip olmamaları, ,
  • Kliniklere uzak yerlerde yaşamaları,
  • Kurumlardan randevu almalarının zorluğu,
  • Farsça bilmemeleri,
  • Hizmet verilen merkezlerin yetersiz olması,
  • Tedavilerin ailelere ağır mali yükler getirmesidir.

İran İslam Cumhuriyeti, mültecilere kendi vatandaşlarıyla aynı temelde kapsamlı sağlık sigortası sağlayan az sayıda ülkeden biridir. Evrensel Halk Sağlığı Sigortası Programı, İran’daki Afgan ve Iraklı mültecilerin, İran vatandaşları tarafından alınanlara benzer kapsamlı bir sigorta paketine erişmelerini ve bunlardan faydalanmalarını sağlar. Projenin 2015 yılında başlatılmasından bu yana BMMYK ile İran hükümeti arasındaki ortaklığın bir sonucu olarak, İran İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İran Sağlık Sigortası Teşkilatı Yabancılar ve Yabancı Göçmenler İşleri Bürosu iş birliğini sürdürmektedir. BMMYK ile İran hükümeti arasındaki anlaşma 2020’ye kadar sürecektir.

Ülke genelinde Evrensel Halk Sağlığı Sigortası (Universal Public Health Insurance- UPHI), kayıtlı olan mülteci ailelere, ameliyatlar gibi sübvanse edilmiş hastane tedavilerinin yanı sıra ilaç tedavisi ve ayakta tedavi hizmetlerinin sunulabilmesini sağlar.

İran’daki tüm mülteciler temel bir prim ücreti ödeyerek UPHI’ye kaydolabilirler. Ancak, özellikle savunmasız olduğu tespit edilen 92.000 kişi -Haşimi gibi özel muamele gerektiren tıbbi koşulları olan mülteciler de dahil olmak üzere- BMMYK tarafından tamamen para yardımı aldıkları için herhangi bir prim ücreti ödemekten muaftırlar.

2014 yılında, bir özel sigorta şirketi, BMMYK ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak bir iş birliği ile, özel hastalıkları olan 2000 mülteci (Hemofili, Talasemi, Diyaliz, Böbrek Nakli ve Multiple Skleroz) dahil olmak üzere 220.000’den fazla savunmasız Afgan mülteciye sigorta hizmeti vermiştir. Hükümet ve BMMYK ayrıca 15 yerleşim yerinde, 29 kentsel alanda ve kamplarda birinci basamak sağlık hizmeti sağlamıştır.

Kayıtsız Afganların durumu belirsizliğini korumaktadır. Belgelenmemiş Afganlar sağlık sigortası için kaydolamazlar. Bu nedenle kamu sağlık hizmetlerine sınırlı erişimleri vardır. Kayıt dışı Afganlar özel sağlık kurumlarında tedavi alabilirler, ancak tedavi için özel fonlardan ödeme yapmaları gerekmektedir. Ayrıca, bireysel olarak veya bazı STK’lar ve yardım kuruluşları tarafından sağlanan ücretsiz sağlık hizmetlerinden faydalanabilmektedirler. Yaklaşık 1.5 milyon Afgan göçmenin yasadışı durumu, sağlık sigortasına erişebilmelerini engellemekte ve sağlık hizmetlerine erişimlerini sınırlandırmaktadır.

ULUSLARARASI ve YEREL ORGANİZASYONLAR

Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği (The UN Refugee Agency-BMMYK)

BMMYK, sağlık, eğitim ve geçim alanlarında hükümet politikaları dahil olmak üzere mülteciler için sürdürülebilir bir koruma ortamı sağlamak amacıyla hükümet ile yakın iş birliği içerisindedir. Bu iş birliği bölgedeki başlıca mülteci politikası çerçevesi olan Afgan Mülteciler için Çözüm Stratejileri (SSAR) çerçevesinde sürdürülmektedir.

2018 yılı verilerine göre toplamda 498.000 çocuk (103.000’i belgesiz), devletin ilk ve ortaokullarına kayıt yaptırmıştır. 92.000 mülteci Evrensel Halk Sağlığı Sigortası programına dahil edilmiştir, sağlık sigortası primi almıştır. Sağlık sigortası kapsamında mülteciler kamu hastanelerinden yararlanabilmiştir.  10.350 özel ihtiyacı olan mülteci (yaşlı, engelli vb.) destek almıştır. Okuma yazma bilmeyen 2.400 yetişkin mülteci okuma yazma derslerinden yararlanmıştır. 21 toplum temelli proje uygulamış/başlatmıştır. Mülteci ve ev sahibi çocuklar için 8 okul inşa etmiştir. 8.170 Afgan, BMMYK tarafından tutulan avukatlar ile adli yardım almıştır.

Ülke genelinde mültecilere temel sağlık hizmetleri verilmiştir. Bu hizmetler arasında aşılar, doğum öncesi ve sonrası bakım, anne ve çocuk bakımı, beş yaş altı çocukların büyümesinin izlenmesi, bulaşıcı hastalık bakımı ve tedavisi, bulaşıcı olmayan hastalık bakımı ve tedavisi, aile planlaması sayılabilir.

Toplum temelli rehabilitasyon projeleri yürütmektedir. 16.500 Afgan mülteci toplum temelli rehabilitasyon faaliyetlerinden yararlanmıştır. Madde bağımlılığının önlenmesi için gençlere eğitim verilmektedir. Psikolojik destek ve HIV/AIDS önleme programları, hijyen kiti dağıtımı yapmaktadır.

2019 planlama rakamlarına göre 805 Afgan mülteciye girişimcilik/ iş eğitimi kursu verilmesi, 9000 mülteci ve ev sahibi çocuğun eğitime erişimini kolaylaştırmak için 25 okul kurulması, mülteciler ve ev sahibi toplum yararına 20 proje uygulanması planlanmaktadır.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (United Nations Population Fund-UNFPA)

1970’lerden bu yana İran’da cinsel sağlık, üreme sağlığı, nüfus ve kalkınma alanlarında çalışmaktadır. UNFPA’nın İran hükümeti ile iş birliği güvenli annelik ve ebelik, HIV’in önlenmesi, üreme sağlığı hizmetlerinin kalitesinin arttırılmasıyla sonuçlanmıştır.

Faaliyetleri kadın ve gençlere yönelik üreme sağlığı, hamile kadınların sağlığı, cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi, genç gebeliklerin önlenmesi, çocuk evliliklerinin sonlandırılması gibi amaçlara yöneliktir.

Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları (European Civil Protection and Humanitarian Aid Operations-ECHO)

1997’den bu yana Avrupa birliği, İran’daki Afgan mültecileri hedef alan insani yardım projelerini finanse ederek 52 milyon Euro’nun üzerinde bir yardım yapmıştır.

Avrupa Birliği’nin İran’daki yardımı üç uluslararası sivil toplum kuruluşu ve BAFIA (İran Mülteci Ajansı) aracılığıyla ulaştırılmaktadır. Bu yardım mültecilere koruma, barınma, su ve temizlik, gıda, temel eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim sağlama amacını taşımaktadır. Ayrıca destekler, hükümetin yönettiği Evrensel Halk Sağlığı Sigortası programına mültecilerin prim ödemelerini sağlamak için nakit yardımını da içermektedir. Bu sayede Afgan mülteciler İran vatandaşları için zaten mevcut olan kapsamlı sağlık paketine erişebilirler.

2017’de AB, insani yardım için yaklaşık 10 milyon Euro sağlamıştır. Ve bu miktarın yarısı ile Afgan mülteci çocukların İran eğitim sistemine entegre edilmesi hedeflenmiştir.

2018 yılında Avrupa Birliği, İran’daki Afgan mültecilere eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerin korunması ve erişimi de dahil olmak üzere yardımların sağlanması için 5 milyon Euro tutarında bir taahhütte bulunmuştur.

Sınır Tanımayan Doktorlar (Medecins Sans Frontieres-MSF)

2001 yılında MSF, tıbbi bakıma erişimi olmayan Afgan göçmenlere ücretsiz sağlık hizmeti vermeye başlamıştır ve yerleşmeleri için bazı maddi yardımlar sağlamıştır.

Sistan Baluchistan eyaletinin başkenti Zahedan’ın fakir semtlerinde üç sağlık merkezinde çalışmaktadır. Hastaneye yatırılması gereken veya bir uzmana danışılması gereken hastalar için sevk sistemi kurmuştur ve ayrıca bir mobil ekibi vardır.

2018’in başlarında Mashhad’daki Afgan mülteciler arasındaki uyuşturucu sorunlarına yönelik yeni bir proje önerisini kabul etmiştir. Yine 2018’de Mashhad’da Afgan mülteciler için yeni bir program başlatmıştır. Bu programda sabit ve mobil klinikler sayesinde hepatit C tedavisi yapmakta, HIV ve tüberküloz için sevk sistemi işletmektedir.

Relief International (Uluslararası Yardım)

Relief International’ın Afgan mültecilere desteği, İran’ın deprem ve sel gibi doğal afetlerine yapılan acil müdahalelerinin yanı sıra ülkedeki çalışmalarının temelini oluşturur. İran’daki Afgan mültecileri 10 yıldan fazla süredir desteklemektedir. İran’daki programları sağlık, eğitim, koruma desteği, mesleki eğitim ve Afganların yerel pazarda iş bulmalarına yöneliktir. Relief International’ın İran’daki ekipleri savunmasız Afganlar için sağlık hizmetleri, eğitim desteği, acil ihtiyaçlar için nakit para yardımları ve psikolojik sağlık danışmanlığı ile kapsamlı ve bütünsel bir destek sağlamaktadır.

2018 yılında 83 kursiyer için mesleki eğitim kursları düzenlemiştir ve 607 kişi mültecilerin küçük işletmelerini etkileyen kurallar ve düzenlemeler konusundaki eğitimden yararlanmıştır. Mesleki eğitim kurslarından yararlanan kursiyerler fırıncılık, tavuk yetiştiriciliği, atık toplama ve geri dönüşüm, terzilik, nakış ve deri işleri üzerine küçük işletmeler kurmuşlardır.

İran’daki Hassas Afgan Mültecileri Destekleme Projesiyle ailelere ihtiyaç duyduğu nakit yardımı sağlamıştır. Mültecilerin yarısına ev sahipliği yapan Tahran, Meşhed ve Yezd’de iki yıl boyunca banka kartları ile koşulsuz nakit yardımı sağlamıştır. Bu yardım kira ödemek, tıbbi bakım almak, yiyecek, giysi ve ev eşyası satın almak için kullanılabilmektedir. Nakit yardımı sağlamanın yanı sıra sağlık, su ve sanitasyon sorunlarının üstesinden gelmeye çalışmıştır. Suya güvenli erişim ve el yıkama gibi sağlık ve hijyen uygulamaları konusunda eğitimi teşvik etmiştir. Ayrıca 2017’den beri 4300 Afgan mülteci çocuğa eğitim desteği vermiştir.

Norveç Mülteci Konseyi (Norwegian Refugee Council-NRC)

NRC, İran’daki Afgan mültecilerin temel insani yardım hizmetlerine erişimini iyileştirmek için çalışmaktadır. Ülke genelinde dokuz ilde hizmet vermekte ve çalışmalarını bölgesel müdahale sağlamak için Afganistan’daki çalışmalarıyla beraber yürütmektedir.

2017 kasım ayından bu yana Kermanşah depreminden etkilenen Afgan mültecilere barınma ve hijyen birimleri de dahil olmak üzere acil yardım sağlamıştır.

2015’te Afgan çocukların yasal statülerinden bağımsız olarak eğitime erişim hakkı tanınan bir kararname çıkmıştır. Ancak bu kararnamenin uygulanmasında sosyo-ekonomik ve kültürel engeller devam etmektedir. NRC; okula gitmeyen çocukların okula uygun seviyeye gelmeleri için hızlandırılmış eğitim programlarıyla okuryazarlık ve matematik kursları, okula giden ve gitmeyen öğrenciler için yaşam becerileri kursları, ebeveynler için yaşam beceri kursları ve pozitif ebeveynlik kursları vermektedir. Su, Sanitasyon ve Hijyen (WASH) tesisleri dahil olmak üzere okullar ve sınıflar inşa ederek gerekli eğitim materyallerini sağlayarak eğitim sistemine destek vermektedir.

Başka bir ekibi (ICLA-Information, Counselling and Legal Assistance) ile Afgan mültecilere haklarını kullanma ve bilinçli kararlar alma konusunda desteklemektedir. Terzilik, inşaat, kaynak, elektrik, kuaförlük, sıhhi tesisat ve bilgisayar kullanımı gibi alanlarda sertifikalı mesleki eğitim kursları vermektedir. Barınak ve altyapı inşa eder. WASH ekibi kamusal alanlarda ve barınaklarda tuvalet, banyo ve el yıkama tesisleri, kanalizasyon arıtma tesisleri kurmaktadır. Ailelere ve öğrencilere hijyen kitleri dağıtmaktadır. 2018’de toplamda 81.850 ihtiyaç sahibi insana yardım etmiştir.

KAYNAKÇA

  1. Marchand, K., Siegel, M., Kuschminder, K., Majidi, N., Vanore, M., Buil, C. (2014). Afghanistan migration profile. International Organization for Migration, Kabul.
  2. Nejatie, S. (2017). The Pearl of Pearls: The Abdālī-Durrānī Confederacy and Its Transformation under Aḥmad Shāh, Durr-i Durrān (Doctoral dissertation).
  3. Clements, F.A., Adamec, L.W.  (2003). Conflict in Afghanistan: a historical encyclopedia. ABC-CLIO. pp. 8. ISBN 1-85109-402-4. Retrieved February 22, 2012.
  4. Organisation suisse d’aide aux refugies (2018, Septembre 4). Iran: le statut légal des réfugié-e-s afghan-e-s.
  5. Koç, M.(2019,Nisan). Türki̇ye’ye Düzensi̇z Afgan Göçü Ve İran’ın Göç Poli̇ti̇kaları. İran Araştırmaları Merkezi.
  6. United States Department of State (2018). 2018 Country Reports on Human Rights Practices: Afghanistan.
  7. Adelkhah, F., Olszewska, Z. (2007). The Iranian Afghans. Iranian Studies, 40(2), pp.139.
  8. Adelkhah, F., Olszewska, Z. (2007). The Iranian Afghans. Iranian Studies, 40(2), pp.141.
  9. Geyik, S. (2018). Göç ve Afganlar:“İstikrarlı Mülteciler”. Göç Araştırmaları Dergisi, 4(2), 128-159.
  10. Bozbeyoğlu, E. (2015). Mülteciler ve insan hakları. Moment Dergi, 2(1), 60-80.
  11. MAZLUM-DER (2011). Afgani̇stan İnsan Hakları Raporu 2001-2011.
  12. Şahin, İ. (2015). Türkiye’ye Gerçekleştirilen Ortadoğu Kaynaklı Zorunlu Göçlerin Sosyo-Ekonomik Etkileri: 1979-2014 Arası. Tesam Akademi, 2(2), 167-195.
  13. Farzam, R., & İsmail, S. A. R. I. (2017). Fati̇mi̇yyun: İran’in Afgan Mi̇li̇sleri̇. Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Dergisi, (6), 267-290.
  14. https://www.hrw.org/report/2013/11/20/unwelcome-guests/irans-violation-afghan-refugee-and-migrant-rights 
  15. https://www.wikiwand.com/de/Iran
  16. https://www.unhcr.org/news/stories/2019/7/5d31d63a4/refugees-need-medical-care-iran-health-care-programme-lifesaver.html
  17. https://ec.europa.eu/echo/field-blogs/stories/iran-largest-medical-insurance-programme-refugees-world_en
  18. http://currents.plos.org/disasters/index.html%3Fp=35709.html
  19. https://www.who.int/chp/chronic_disease_report/media/impact/iran.pdf?ua=1
  20. http://reporting.unhcr.org/node/2527
  21. https://iran.unfpa.org/
  22. https://ec.europa.eu/echo/where/asia-and-pacific/iran_en
  23. https://www.msf.org/iran
  24. https://www.ri.org/countries/iran/
  25. https://www.nrc.no/countries/middle-east/iran/
  26. https://gco.iarc.fr/today/data/factsheets/populations/364-iran-islamic-republic-of-fact-sheets.pdf