MYANMAR-BANGLADEŞ MÜLTECİ KAMPLARINDA SAĞLIK

MÜLTECİ KAMPLARINDA SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU

· 24 dk okuma süresi >

YAZARLAR

¹ Muhammed Arif Doğan*

¹ Fulya İrem Taşan

¹ Nil İrem Alakuş

  1. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi

*İletişim: mariff.dogan@gmail.com

İçindekiler

GENEL BİLGİLER

Burma devletini oluşturan etnik gruplardan biri olan Arakanlılar; uzun yıllardır Burma’nın batı kıyısında yer alan Rakhine eyaletinde yaşamaktadır (1962 yılında yapılan darbe sonrası ismi değişerek Myanmar olmuştur ancak BM darbe yönetimini tanımadığını göstermek için ülkenin ismini hala Burma olarak kabul etmektedir). Bu eyaletin kuzeyinde Chin eyaleti, doğusunda Magway ve Bago gölgeleri, güneyinde Ayeyarwady bölgesi, batısında Bengal Körfezi ve kuzeybatısında Bangladeş’in Chittagong şehri bulunmaktadır. 2. Dünya savaşına kadar kardeş geçinen Rakhine topluluğu ve Arakanlılar, savaşta karşı cephelerde yer almalarından sonra hep çatışma içinde kalmışlardır. Burma hükümeti o zamandan bu yana Arakanlı Müslümanlara her türlü işkenceyi yapmış, onları göçe zorlamıştır. Akşam saatlerinde sokağa çıkma yasakları, evlenme işlemlerinde çıkarılan zorluklar, çocuk sayısına getirilen kısıtlama, yaşadıkları bölgeden dışarı seyahat engeli, vatandaşlıktan red, sürekli yapılan katliamlar yapılan zulümlerden birkaçıdır. Bu şartlar altında topraklarında yaşama şansı kalmayan Arakanlı Müslümanlar yıllardır komşu ülkelere göç etmeye çalışmaktadır. Rakhine Eyaletine en yakın ülke olan Bangladeş, göç dalgasının en yoğun olduğu yerdir. Kara yoluyla bu ülkeye geçmesi sınır kontrolleri yüzünden mümkün olmayan Arakanlılar genelde Bengal Körfezinden Naf Nehrine geçiş yaparak Bangladeş’e kaçak yollarla girmeye çalışmakta ve birçok göçmen bu sularda hayatını kaybetmekedir. Sıkıntılar geçmeyi başaran mülteciler için de bitmez. Çünkü Bangladeş 1951 Cenevre Sözleşmesine (1951 yılında BM öncülüğünde dünyadaki mültecileri korumak için bir anlaşma hazırlanmış ve 145 ülke bu anlaşmayı imzalamıştır) taraf değildir ve anayasasında mülteci kavramı yer almamaktadır. Devletin mülteci politikasına resmi bir standart konulmaması insani yardımlarda sıkıntılar çıkarabilmektedir. Günümüzde 1,000,000 kadar Arakanlı mülteci Cox’s Bazaar’da kurulmuş olan 50’ye yakın kampta yaşamaktadır. Bu kamplarda yaşayan mültecilerin ihtiyaçları çoğunlukla yerel ve uluslararası organizasyonlar tarafından karşılanmaktadır.

GÖÇ TARİHİ

Myanmar çok uluslu bir toplumdur. Bu uluslardan olan 2 kardeş grup, Rohingya ve Rakhineler, 2. Dünya savaşına kadar barış içinde yaşamıştır. 2. Dünya savaşında Müslüman Arakanlılar İngilizlerin desteğini alarak, Budist Rakhineler ise Japonların desteğini alarak savaşa girmiştir. Japonya ve İngiltere barış anlaşması imzaladığında birbirine düşman olan eski kardeş iki toplum, barış bir yana çatışmaları şiddetlendirerek sürdürmüştür. İlk katliam 28 Mart 1942’de gerçekleşmiştir. Rakhinelerin yaklaşık 40 gün süren saldırılarında Arakanlıların yerleşim yerleri hedef alınmış ve 150.000 Arakanlı katledilmiştir. Bu olay sonrasında Myanmar’dan Bangladeş’e ilk göçler başlamış, eskiden kardeş olan Rakhineliler ve Arakanlılar bir arada yaşayamaz hale gelmiştir.

1946’da Arakanlı Müslümanlar Pakistan lideri Muhammed Ali Cinnah’tan bölgelerinin Pakistan’a bağlanması için yardım istemiştir. İki ay sonra Kuzey Arakan Müslüman Birliği kurulmuş ve Burma hükümetinden bağımsız bir yönetim talep edilmiştir. Burma yönetiminin bu isteği reddetmesi üzerine Arakanlı Müslümanlar Burma Devletine savaş ilan etmiştir. Ancak Burma ordusu bölgeye yeni askeri birlikler sevk etmiş ve Müslümanların ayaklanması bastırılmıştır. Bunun üzerine Mücahidler, Arakan’nın kuzeyindeki ormanlara çekilmiştir. Burma hükümeti, bu bölgede huzursuzluğun devam etmemesi için 1951-1954 yılları arasında operasyonları devam ettirmiştir. 1954 yılında yapılan “Muson Operasyonu” ile Müslüman liderlerin çoğu ya yakalanmış ya da öldürülmüştür. Aynı sene binlerce Müslüman, mücahit gruplara yardım ettiği gerekçesiyle ülkeden sürülmüştür.  Diğer yandan, Pakistan ve Burma arasındaki görüşmelerden sonra Doğu Pakistan sınırındaki isyancıların yakalanıp Burma hükümetine teslim edileceğine dair anlaşma imzalanmış, Pakistan hükümetinden de umudunu kesen Müslümanların mücadeleyi başarıya ulaştırma ihtimali kalmamıştır. Bununla birlikte 1959 yılında Müslümanların yaşadığı bölgelere gelen başbakanın eşit haklar vadetmesi mücahitlerin çoğunun 1961 yılına kadar teslim olmasını sağlamıştır. 1961-1962 arasında Arakanlılar mecliste temsil bile edilmiştir.

1962 yılında yapılan darbeyle Burma’nın ismi Myanmar olarak değiştirilmiştir. Darbeyle yönetime gelen cunta, bütün özel işletmeleri ve bankaları devletleştirmiş, çok önemli işletmelere sahip olan Arakanlılar iktisadi güçlerini kaybetmiştir. Darbeden 1978 yılına kadar uygulanan “Göçmen Soruşturma Operasyonu” Arakanlıları Bangladeş’e göçe zorlamış, Arakanlıların bulunduğu bölgelere Burmalılar ve Rakhineler yerleştirilerek asimilasyon çalışması yapılmıştır. Göçü hızlandırmak maksadıyla 1978 yılında “Kral Dragon Operasyonu” başlatılmıştır. Yıllardır devam eden şiddet iyice artmış ve yüzlerce insan Nagamin Timi tarafından işkence edilerek öldürülmüştür. Bunun üzerine 300.000 i aşkın Arakanlı Bangladeş’e göç etmiştir. Saldırılar sonucunda kendine yönelen göç dalgası yüzünden Bangladeş BM’den yardım talep etmiş ve olaylar ilk defa uluslararası bir boyut kazanmıştır. 1979’da devam eden baskılar yüzünden yılın sonlarına doğru 180.000 Arakanlı daha göç etmek zorunda kalmıştır. 1982 yılında Yeni Vatandaşlık Yasası çıkarılmış ve Arakanlılara üzerinde “yabancılara aittir” yazan beyaz kimlik kartları dağıtılmıştır.

1991-92 yılları arasında, Myanmar’da rejimin başlattığı “Pyi Tbaya Operasyonları”, yeni bir göç dalgasının doğmasına neden olmuştur. Bu göç dalgası ile 250,000 Arakanlı daha Bangladeş’e yasa dışı yollarla geçmek zorunda kalmıştır. Bangladeş karşı karşıya kaldığı bu büyük mülteci dalgaları nedeniyle ekonomik, siyasi ve sosyal pek çok problemle yüz yüze gelmiş ve mülteci sorununun güvenli bir hale getirilmesi için girişimlerde bulunmuştur. Myanmar ve Bangladeş hükümetleri, BM arabuluculuğunda başlayan görüşmelerde mülteci sorununa çözüm bulmaya çalışmışlardır. İki ülke arasında 1992’de imzalanan anlaşma ile mültecilerin güvenli bir şekilde ülkelerine iade edilmesi kararlaştırılmıştır. 2003 yılına kadar 20 mülteci kampından 18’i kapatılmıştır. 2003-05 arasında kalan 2 kamptaki 250.000 mülteci zorla geri gönderilmiştir. 22.000 mülteci BM gözetiminde 2 kampta kalmaya devam etmiştir.

2012’de 3 Müslüman erkeğin 1 Budist kadına tecavüz ettiğini öne süren Budistler, “Rakhine İsyanı” olarak bilinen bir isyan başlatmış; Müslümanların yaşadığı şehirler yağmalanmış ve çok sayıda insan öldürülmüştür. Bunun üzerine 90.000 Arakanlı bölgeden göç etmiştir. 2015 yılında da binlerce insan kaçak yollarla Malezya, Endonezya ve Tayland gibi ülkelere kaçmış ve bu durum göçmen krizine yol açmıştır. 9 Ekim 2016’da 400 Arakanlı militan bıçak ve sapanlarla 3 sınır polis noktasına saldırmış ve 9 polisi öldürmüştür. Ayrıca 10-12 Ekim arasında 4 Myanmar askeri öldürülmüştür. Saldırılar üzerine 10 Ekim 2016’dan itibaren Arakanlılara insani yardım geçişine engel konulmuştur. 12 Kasım 2016’da yine Arakanlı militanların 60 silahlı üyesinin saldırısında bir albay öldürülmüş ve beraberindeki diğer askerler yaralanmıştır. Bu olaydan sonra güvenlik güçleri Arakanlıların kullandığı 1500 binayı yıkmış, helikopterler Arakan köylerine gelişigüzel ateş açmıştır. Olaylar sonucunda 100’den fazla Arakanlı öldürülmüş ve 90.000 Arakanlı da Bangladeş’e kaçmıştır. 25 Ağustos 2017’de ARSA (Arakan Rohingya Salvation Army-Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu) Bangladeş-Myanmar sınırında bulunan 30 güvenlik noktasına saldırmıştır. Bir düzineden fazla polis memuru ve bir Tatmadaw askeri öldürülmüş ve bu olaylar sonucunda ARSA terör örgütü ilan edilmiştir. 70 tabur Tatmadaw askeri (30,000-35,000 asker) Rakhine eyaletine konuşlandırılmıştır. 620,000 den fazla Arakanlı Bangladeş’e kaçmış ve Cox’s Bazaar mülteci kamplarında barınaklarda yaşamaya başlamıştır. 2017’de bebekler ve çocuklarla birlikte en az 1000 Arakanlı öldürülmüştür. Düzinelerce Arakanlı da ülkeden kaçmaya çalışırken kullandıkları aşırı yüklü botların alabora olmasıyla boğularak hayatını kaybetmiştir. 2017 Kasım ayında Bangladeş ve Myanmar hükümetleri 2018 Ocak ayına kadar geri dönüşü başlatmak konusunda anlaşmış fakat bu süre zarfında hiçbir geri dönüş hareketi yapılmamıştır. 2018 başında, 2017 Ağustosundan beri yakılan binaların yıkımına başlanmıştır. Hükümet buraları yeniden inşa edeceğini ve Arakanlıları Bangladeş’ten tekrar alarak buralara yerleştireceğini söylemiştir. Ama değişimin hızı ve ölçeğiyle birlikte değişim yapılan alanlara ulaşımın kısıtlandırılması kafalarda soru işareti oluşturmuştur. Uluslararası Af Örgütü Arakanlı Müslümanların nesiller boyu yaşadığı ve çiftçilik yaptığı arazilere daha fazla güvenlik gücü ve daha fazla Arakanlı olmayan köylü yerleştirilecek olmasından derin endişe duyduğunu açıklamıştır. Bu yıkım sürecinde de geride kalan Arakanlıların evlerine kanunen el konulmuş ve evleri yıkılarak yerlerine güvenlik noktaları inşa edilmiştir. 2018 ortalarında geri dönüş çalışmaları başlatılmış fakat yine başarılı olmamıştır. 2019 başlarında da şiddet olayları devam etmiştir.

ULUSLARARASI TEMEL HAKLAR VE GÖÇ POLİTİKALARI

Bangladeş, 1951 Cenevre sözleşmesi ve 1967 protokolüne taraf değildir. Ayrıca anayasasında mültecilerle ilgili herhangi bir kavram yoktur. 1972 anayasasının sahip olduğu 2 madde, Bangladeş hükümetinin mültecilere karşı davranışına standart getirebilecek tek hukuki dayanaktır. Bu maddelere göre “Irkçılığa karşı adil bir mücadele yürütmek için dünyadaki ezilen halklara destek vermek” ve “yasaya uygun durumlar dışında hiçbir kimsenin yaşamına, özgürlüğüne, bedenine, itibarına veya mülküne zarar verecek hiçbir işlem yapmamak” hükümetin görevleri arasındadır. 2004 Doğum Kayıt Yasası, 1920 Pasaport Yasası, 1946 Yabancı Yasası ve 1952 Giriş Yasası mültecileri de içine alarak ülkedeki bütün yabancılara uygulanır. Herhangi bir yasa bulunmamasına rağmen Bangladeş hükümeti kendi inisiyatifiyle 1991 yılında ülkeye gelen Arakanlıları mülteci olarak tanımış ve BMMYK ile birlikte onlara insani yardım yapmıştır.

Mültecilerin durumunu düzenleyen bir yasa bulunmadığında, mültecilerin durumu geçici keyif ve isteğe bağlı bir sisteme dayanır ve bu da koruma standartlarında uyumluluk ve sürdürülebilirliğin sağlanmasında problemler ortaya çıkarır. Çünkü bir gün Bangladeş yardımdan vazgeçmek isterse onları durduracak hiçbir hukuk kuralı yoktur. Nitekim 2012 temmuzunun sonlarına doğru Bangladeş hükümeti, mültecilerin kaldığı bölgelerdeki yardım kuruluşlarının Myanmar’daki insanları bu topraklara çektiğini ve daha fazla mülteciyi almak istemediğini belirterek içinde Sınır Tanımayan Doktorların da bulunduğu 3 organizasyonun (Action Contre La Faim- Açlığa Karşı Eylem, Muslim Aid) faaliyetlerine engel koymuştur. Bu durum İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından kınanmıştır. Ayrıca Bangladeş hükümeti Haziran-Temmuz 2012 arasında ülkeye giriş yapmak isteyen 1300 mültecinin tekrar denize itildiğini itiraf etmiş, İnsan Hakları İzleme Örgütü sayının açıklandığından daha çok olduğunu söylemiştir.

Bu tür problemlerin önüne geçmek ve insani yardımda sürekliliği sağlamak maksadıyla BMMYK Bangladeş hükümetiyle devamlı müzakerelerde bulunmakta ve lobi faaliyetleri yürütmektedir. Kamplardaki sağlık problemleri, eğitim, barınma vb konularda BMMYK ve Bangladeş hükümeti şartları uluslararası standartlara çıkarmak için birçok sözleşme imzalamıştır ancak bunların da hukuki gücü bulunmamaktadır.

Bangladeş’te mültecilere çalışma izni verilmemekte ve mülteciler de yasa dışı yollarla ucuz işçi olarak çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu hem devlet politikalarına, hem ülke ekonomisine hem de mültecilere zarar vermektedir. Ayrıca Bangladeş hükümeti yeni gelen Arakanlıların iltica başvurularını reddetmekte ve onları “yasadışı ekonomik göçmen” olarak sınıflandırmaktadır.

Hükümet organizasyonlar arasındaki koordinasyona karışmamakta ve koordinasyon yine özel kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır. Cox Bazar’da koordinasyon Senior Coordinator (Kıdemli Koordinatör) tarafından sağlanmakta ve inter-sector coordination group (sektörler arası koordinasyon grubu) tarafından desteklenmektedir. Hükümetle irtibat ve stratejik rehberlik Strategic Executive Group (Stratejik Yönetim Grubu) tarafından sağlanmaktadır. SEG in yönetimi yerleşik koordinatörle birlikte IOM (international organization for migration) misyon şefi ve UNHCR (BMMYK) temsilcisinin eşbaşkanlığıyla yürütülmektedir. IOM topluluklarla iletişim (communication with community-CwC) Çalışma Grubunu, Site yönetimi ve barınak sektörlerini koordine eder.

Bangladeş Hükümeti, mültecilere geçici süreyle ev sahipliği yapmayı kabul etmiş olmakla birlikte, uygun şartları oluşturarak mültecilerin geri dönüşünü sağlamak istemektedir. Bu konuda defalarca adım atılmıştır. Zaman zaman başarılı olunsa da hala şiddetin devam etmesi yakın bir zamanda kapsamlı bir geri dönüş hareketinin mümkün olmadığını göstermektedir.

GÖÇMEN SAĞLIK PORFİLİ VE SAĞLIK SORUNLARI

BANGLADEŞ SAĞLIK PROFİLİ

Bangladeş’te son dönemlerde A vitamini takviyesi amaçlı aşılama faaliyetleri artmış, ishal ve pnömoniye oral rehidrasyon tedavisi ile savaş açılmıştır. Bu hamleler ölüm oranlarını ciddi anlamda azaltmıştır. Kişi başına düşen toplam sağlık harcamaları 1995’te $24 iken 2011’de $67’a yükselmiştir. Bangladeş Hükümeti geçmişte bazı önemli sağlık müdahalelerine öncelik vermiştir. Aşılamaya odaklanarak ishal ve zatürre ile mücadele edilmiş, bu hastalıkların azaltılması için aile planlaması yoluyla doğurganlık kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Bu programlar ve stratejiler ülke çapında ölçeklendirilmiştir. Hükümet, yaptığı müdahalelerin kullanılabilirliğini ve fiyat uygunluğunu artırmıştır. Sonuç olarak, müdahalelerle birlikte eşitsizlikler azalmıştır. Bu en dezavantajlı popülasyonlar arasında bile görülen iyileşmeleri açıklamaktadır. Anne-çocuk sağlığı üzerinde daha sıkı çalışmalar yapılmıştır.

Çocuk ölümlerinin başlıca nedenleri ishal, pnömoni, sıtma, kızamık ve yetersiz beslenmedir.

Sağlık göstergeleri;

  • CDR – 5.35 / 1000
  • Anne ölümleri – 176/100000
  • IMR – 31/1000 canlı doğum
  • 5 MR altında – 38/1000 canlı doğum
  • Toplam Verimlilik Oranı – 2.1
  • Doğumda beklenen yaşam süresi – 71 (m) ve 73 (f)
  • Tamamen aşılanmış çocuklar – 52%
  • Bulaşıcı olmayan hastalıklar: Diyabet, Kardiyovasküler hastalıklar, Hipertansiyon, İnme, Kronik solunum yolu hastalıkları, Kanser
  • Bulaşıcı hastalıklar: Tüberküloz, HIV, Tetanoz, Sıtma, Kızamık, Kızamıkçık, Cüzzam ve bunun gibi hastalıklar

Bulaşıcı hastalıkların Bangladeş gibi gelişmekte olan tropikal ülkelerde toplam hastalıkların büyük bir bölümünü oluşturduğu bilinmektedir. 2015 yılına kadar bulaşıcı hastalıkların hedef alındığı çalışmalar, Bangladeş’teki bulaşıcı hastalıklar üzerinde önemli bir kontrol sağlamıştır. Uygulama için dokuz ana hastalığa (TB, Tetanus, Dipteria, Boğmaca, Çocuk felci, Hepatit B, Haemophilus influenza tip B, Kızamık, Kızamıkçık) karşı genişletilmiş bir bağışıklık kazandırma programı yürütülmüştür.

Bulaşıcı hastalıklar Bangladeş’te önemli bir ölüm ve sakatlık nedenidir. Tüberküloz prevalansı (TB) büyük ölçüde azalmış olsa da, Bangladeş hala TB yükü en yüksek olan ilk on ülke arasında yer almaktadır. Hastalık genellikle fakir ve az eğitimli nüfus arasında bulunur. Zatürre ve su kaynaklı hastalıklar da yaygın olarak görülmektedir. Zatürre ve diğer enfeksiyonlar, küçük çocuklar arasında başlıca ölüm nedenleridir. Bangladeş’te bulaşıcı olmayan hastalıkların (kronik hastalıklar, kanser, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve kronik solunum yolu hastalıkları) geçişi, nüfus kentleştikçe artmaktadır. Kan basıncını ve kan şekerini ölçen ilk ulusal ankette, yaklaşık üç kadından birinin ve yaklaşık 35 yaş üstü beş erkekten birinin kan basıncının arttığı görülmüş ve kabaca on kişiden birinde diyabet belirtisi olan yüksek kan şekeri tespit edilmiştir.

Kanser, Bangladeş’te yıllık 150.000’den fazla ölümle sonuçlanan altıncı ölüm nedenidir.

Banglaeş’te sağlık problemlerine yol açan etkenler şunlardır:

      • İshal, dizanteri, enterik ateş, hepatit, kanca solucan istilası gibi pislik ve su kaynaklı hastalıkla sonuçlanan ayrımsız dışkılama.   

      • Düzgün havalandırma, aydınlatma vb. için düzenleme bulunmayan yoksul kırsal konut .

      • Halka açık yemek ve pazar yerlerinin zayıf sanitasyonu.

      • Yetersiz drenaj, çöp ve hayvan atıklarının imhası

      • Yeterli MCH bakım hizmetinin olmaması.

      • Kırsal alanlarda yetersiz sağlık eğitimi.

      • Halk sağlığı çalışanları için yetersiz iletişim ve ulaşım olanakları.  

Bunlara ilave olarak yarık dudak/damak Bangladeş’te çok yaygındır. Her yıl 5000 çocuk bu hastalıkla dünyaya gelmektedir. Çoğu ülkede bu yalnızca genetik bir mesele olmasına rağmen, Bangladeş’te hamile iken annenin yetersiz beslenmesinin bir sonucu olarak görülmektedir. Bir bebek yarıkla doğduğunda, anne hamilelik sırasında yaptığı ve bebeğinin deformitesine neden olan yanlış bir şey yapmaktan sorumlu tutulur. Cerrahi müdahale çok pahalı olduğundan fakir aileler için bir seçenek değildir. Ebeveynlerin çoğu, deformitenin tedavi edilebilir olduğunu bile bilmemektedir. Dudak yarığıyla doğan pek çok çocuk doğumda ebeveynleri tarafından terk edilmektedir. Halbuki basit bir ameliyat bir çocuğun hayatını sonsuza dek değiştirebilir. HOPE, yıl boyunca ihtiyacı olan çocuklara yarık ameliyatları yapmak için Smile Train ile birlikte çalışır. Asya’da yarıkların görülme sıklığı çok yüksektir. 300.000 insanın yarıklarının düzeltilmesi için beklediği tahmin edilmektedir.

KAMPLARDA SAĞLIK PROFİLİ

STK’lar ateşe bağlı kırılganlığı, solunum yolu enfeksiyonlarını, cilt hastalıklarını ve ishali azaltmak için çalışmaktadır. MSF (Sınır Tanımayan Doktorlar), çocukları Sıtma ve ateşten korumak için yataklı koğuş kurmuştur. Yeni doğanlar kampta BCG, çocuk felci, DPT ve kızamığa karşı aşılanmıştır. A ve B vitamini yönünden özellikle çocuklarda ciddi eksiklikler belirlenmiştir. Kanalizasyon akımları açık olduğu için sıtmaya sebep olan böcekler sayıca çoktur ve çocuklar bu böceklerle oynamaktadır. Bu da onlarda ciddi cilt sıkıntıları oluşturmaktadır. Altyapı yetersizliği nedeniyle kanalizasyonlar yağış durumunda taşmaktadır. Standart altı sanitasyon sistemleri özellikle kadınlar ve kız çocukları için önemli sorun teşkil etmektedir. Hamamlar veya tuvaletler cinsiyet farkı gözetmeden inşa edildiği için kadınların ve kız çocuklarının idrar yolları diğer gruba göre daha çok sorun oluşturur. Çocukların çoğu günde en fazla bir öğün yemek alabildiği için çok düşük ağırlığa sahiptir. Akut malnütrisyon sıkça görülür. Yapılan araştırmalar akut malnütrisyonun kız çocuklarında daha sık olduğunu göstermiştir. Bu sağlık sorunlarının kız çocuklarında daha sık görülmesinin sebeplerinden biri de erken yaşta evlilik ve genç gebeliktir. Bangladeş vatandaşlığı almak ve para kazanmak için aileler kız çocuklarını erken yaşta evlendirmektedir. Gebelik yaş aralığının 12-18 olması bu genç annelerin ve çocukların sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Erken yaşta evlenmeleri eşleriyle ve eşlerinin aileleriyle olan sorunlardan ötürü bu çocuklarda fiziksel sorunların yanı sıra ciddi psikolojik sorunlar da oluşturmaktadır. Çocukların %65’inde anemi görülmüştür. Halkta Hepatit B ve C’ye de rastlandığı için o bölgeye giden sağlık çalışanlarından aşılarının gözden geçirilmesi istenir. Strongyloidiazis, sistiserkoz, trematod mültecilerde rastlanan enfeksiyon türleridir.

MSF (Sınır Tanımayan Doktorlar) gerçekleştirdiği 1 milyon 50 bin muayenenin yaklaşık yüzde 9’unda (92 bin 766) akut sulu ishal rahatsızlığıyla karşılaşmıştır. Bu vakaların çok büyük bir kısmı beş yaş altı çocuklarda görülmüştür. Akut sulu ishal, tedavi edilmediği takdirde çocuklarda ölüme neden olabilmektedir. Ağır hastaların yatarak tedavi görmesi gerekirken, hastalığı daha hafif geçirenler çoğu zaman vücuttaki sıvı ve tuz kaybı tamamen giderildikten sonra (rehidrasyon) evlerine dönebilmektedirler. İshal aşırı kalabalık kamplardaki olumsuz yaşam koşullarıyla doğrudan bağlantılı bir rahatsızlıktır. Mültecilerin çoğu, bambu dallarından yapılmış ve plastik örtüyle kaplanmış derme çatma barınma yerlerinde diğer aile üyeleriyle birlikte yaşamak zorunda kalmaktadır. Üst solunum yolu enfesiyonları ve deri hastalıkları gibi tedavi edilen diğer hastalıkların temelinde de olumsuz yaşam koşulları yatmaktadır. Laboratuvar hizmetlerinin yetersiz olduğu bir ortamda kaynağını tespit etmenin güç olduğu yüksek ateş de aynı sebepten yaygın olarak görülmektedir. Diyabet (şeker) ve yüksek tansiyon rahatsızlığı olan hastaların sayısı, özellikle de yaşlılar arasında oldukça yüksek olmasına rağmen tedaviye yönelik imkanlar halen çok kısıtlı durumdadır. Kronik hastalığı olan acil bir vaka MSF’ye ulaştığında ekipler hastanın sağlık durumunu stabil hale getirip uzun süreli tıbbi destek için başka bir sağlık tesisine yönlendirmek zorunda kalmaktadır. Çocuklar arasında ise talaseminin (Akdeniz anemisi) görülme sıklığı oldukça fazladır. Kalıtsal bir hastalık olan talasemi, kan nakli gerektiren, tedavisi zor olan bir hastalıktır. Doğum için hastaneye gelen kadınlar genellikle çok geç kalmaktadır. Bu kadınların çoğu hiçbir şekilde doğum öncesi sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktadır. Bunun sonucu olarak da pek çok preeklampsi, eklampsi, doğumun uzaması ve plasentanın içeride kalması gibi vakalarla karşılaşılmaktadır. Bu süreçte doğum öncesi sağlık hizmetleri, MSF’nin muayenelerinin yüzde 3,36’sını (35 bin 392) oluşturmuştur. Viral enfeksiyonların yayılmasını önlemek için kamplarda çok daha geniş alanlara ihtiyaç vardır. Tedavi edilen uyuz ve mantar gibi pek çok deri hastalığı, su ve sabunla el yıkama gibi basit yöntemlerle önlenebilmektedir. Ancak temiz suyun yetersiz olduğu kamplarda el yıkamak da problem oluşturmaktadır.

ULUSLARARASI VE YEREL ORGANİZASYONLAR

ULUSLARARSI GÖÇ ÖRGÜTÜ (International Organization for Migration – IOM)

IOM Bangladeş’te resmi olarak 1998 yılında kurulmuştur. IOM, güvenli ve düzenli göç sağlamak için göç yönetimini çevreleyen sayısız konuda, Bangladeş hükümetine teknik yardım sağlamaktadır. En büyük yardımı, zorla yerinden edilmiş Myanmar halkını desteklemek için Cox Bazar’da olmuştur. Halen IOM, barınak, site yönetimi ve geliştirme, WASH, sağlık, cinsiyete dayalı şiddet, alternatif enerji ve topluluklarla iletişim alanlarında destek vermektedir. 680.917 kişi 2017 Ağustosundan beri ayakta muayene olmuştur. Bunların 167.106’sını beş yaş altı çocuklar oluşturmaktadır. 805 kişi Mobil Sağlık Ekipleri aracılığıyla desteklenmiştir. Ortalama 154,320 kişiye bir aylık sağlık eğitimi programıyla ulaşılmıştır. 11.960 kişi ruh sağlığı ve psikolojik destek faaliyetlerinden yararlanmıştır. Nitelikli doğum görevlileri tarafından IOM tesislerinde 3103 doğum gerçekleşmiştir.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NÜFUS FONU (United Nations Population Fund – UNFPA)

UNFPA, 1974’ten bu yana Bangladeş hükümeti ile ortaklaşa çalışmakta, Bangladeş hükümetine teknik ve danışmanlık hizmetleri ve destek sağlamaktadır. UNFPA, ergenlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda bilgi almasını sağlamak için ortakları ile girişimlerde bulunmaktadır. UNFPA okullar, medreseler, teknik ve mesleki eğitim merkezleri ve ergen kulüpleri aracılığıyla ergenlerle çalışır. Aile planlaması, doğumlara yetenekli doğum görevlilerinin katılması, doğum öncesi – doğum sonrası ve acil obstetrik bakımlar; doğurganlığı, maternal mortalite ve morbiditeyi etkileyen kritik hayat kurtarıcı servislerdir. Bu şartların geliştirilmesini de üstlenen UNFPA, Bangladeş’te çocuk evliliğini sonlandıracak bir Ulusal Eylem Planı geliştirmek için ortaklarla birlikte çalışmıştır ve kızların çok genç yaşta evlenmesini engellemek için ulusal ortaklarla birlikte hala çalışmaya devam etmektedir. UNFPA, Ulusal İstatistik Ofisi ile birlikte, beklenmedik bir şekilde yüksek düzeyde çıkan ilk Kadına Karşı Şiddet Anketi’ni (VAW Anketi) üstlenmiştir. Evli kadınların %87’si yaşamlarında şiddet yaşadığını bildirmiştir. Vakaların yeterince tanınmasını ve ele alınmasını sağlamak için ulusal ortaklarla birlikte çalışmaktadır. UNFPA üreme sağlığının acil durum müdahalelerine entegre edilebilmesini sağlamak için hükümetler, BM kurumları, toplum temelli kuruluşlar ve diğer ortaklarla yakın işbirliği içinde çalışmaktadır. UNFPA, hijyen malzemeleri, obstetrik ve aile planlaması malzemeleri, eğitimli personelin ihtiyacı olan malzemeleri dağıtmakta, kadınlara ve gençlere yönelik ihtiyaçların hem acil durum hem de yeniden yapılanma aşamalarında karşılanmasını sağlayacak çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca UNFPA çok sayıda vaka bildirilmediğinden HIV testini teşvik etmek ve özellikle göçmen işçilerde güvenli cinsel uygulamalar hakkında daha fazla farkındalık yaratmak için çalışmaktadır.

ULUSLARARASI KURTARMA KOMİTESİ (International Rescue Committee – IRC)

13 Kasım 2017’den bu yana, IRC ortaklarla iş birliği içinde 22.500 kişiye birinci basamak sağlık hizmetinde yardımcı olmuştur. IRC ekipleri, üreme, doğum hizmetleri ve şiddete maruz kalanlara destek dahil olmak üzere kadınlar ve kızlara kapsamlı bakım sağlamak için bir dizi “one-stop shop” kurmuştur. Kutupalong-Balukhali mega kampında ulaşılması zor popülasyonlara hizmet etmek için iki mobil sağlık ekibi kurmuştur.

İNSANLIK & KATILIM (Humanity & Inclusion – HI)

HI, 1997’den beri Bangladeş’te çalışmaktadır. HI, engelli insanlar da dahil olmak üzere en savunmasız kişileri desteklemek için çalışan 200’den fazla personele sahiptir. Nayapara ve Kutupalong kamplarında ve çevresinde yaşayan yaklaşık 2.400 yetişkine, engelli çocuklara ve diğer hassas gruplara rehabilitasyon hizmeti vermektedir. HI, 4.000’den fazla engelli birey bulunan hanenin kendilerini yoksulluktan kurtarması için güç vermektedir. Böylece temel sağlık ve sosyal hizmetlere erişim için engelli kişilere destek sağlamaktadır.

SINIR TANIMAYAN DOKTORLAR (Médecins Sans Frontières – MSF)

Sağlık Tesisi Sayısı: 10 sağlık ocağı; 3 birinci basamak sağlık merkezi (7/24 açık); yatarak tedavi imkanı bulunan 5 sağlık merkezi (24 saat ikinci basamak sağlık hizmeti)

Çalışan Sayısı: MSF’nin Cox’s Bazar’daki çalışanlarının sayısı 2000’in üzerindedir. Bölgedeki ekiplerin büyük bölümünü Bangladeş vatandaşları oluşturuyor.

Hasta Sayısı: MSF ekipleri 2017 Ağustosundan 2018 Nisan sonuna kadar 506.324 ayakta tedavi, 10.655 yatarak tedavi gerçekleştirmiştir.

En Yaygın Hastalıklar: Olumsuz şartlarda yaşamakla ilgili olan; solunum yolu enfeksiyonu, ishalli hastalıklar, cilt hastalıkları ve kronik hastalıklar.

Su ve Sanitasyon: Bu alandaki faaliyetleri kuyu ve tüp kuyu kazılması, yer çekimine dayalı yeni bir su tedarik sisteminin kurulması, tankerle su taşıma, eski tuvaletlerin sökülmesi, yeni ve sürdürülebilir tuvalet kurulumu, klorlama ve meskenlerde kullanılabilecek su filtresi dağıtımı.

Topluluk İçi Çalışmaları: Ekipler insanları sağlık hakkında bilgilendirmeye ve salgınların önlenmesi, tespiti ve durdurulmasına odaklanırken, takip grubu da mültecilerin yerleşim alanının %80’ ini kapsayan verilerden nüfus, beslenme, ölüm oranı, doğum oranı göstergelerini takip etmektedir. Ekipler ayrıca aktif olarak vaka aramakta ve tespit ettikleri hastaları teşhis ve tedavi için sağlık tesislerine yönlendirmekte, aşıları eksik olanları bularak aşı olmaya teşvik etmektedir. Sadece kadınlardan oluşan bir ekip de topluluk içinde çalışarak insanları cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda bilgilendirmektedir.

MSF; Sadar Hastanesi, Rubber Garden, Kutupalong bölgesi (MSF’nin Cox’s Bazar’daki en büyük sağlık tesisi Kutupalong Yatarak Tedavi Kliniği 2009’dan beri hizmet vermektedir.), Balukhali bölgesi (Kamp 9, Kamp 11, Kamp 18), Kamp 8, Kamp 13, Hakimpara, Jamtoli, Moynarghona, Goyalmara Hastanesi, Nayapara, Unchiprang, Sabrang giriş noktası alanlarında çalışmaktadır.

Sınır Tanımayan Doktorlar şu anda Cox’s Bazar bölgesinde astım, diyabet, yüksek tansiyon ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi hastalıkların hayatı tehdit eder noktaya geldiği akut durumlarda tıbbi müdahalede bulunmakta ve hastaların klinik stabilizasyonunu sağlamaktadır.

Bangladeş Sağlık ve Aile Bakanlığı, başka kuruluşların da desteğiyle kızamık ve difteri (beşli karma aşı içinde) aşı kampanyaları yürütmektedir. MSF, sağlık ocaklarında sabit aşılama noktaları oluşturmak, gezici ekiplerin insan kaynağına katkıda bulunmak ve topluluk içi çalışma ekibiyle aşılamaya katılmak yoluyla bu kampanyaya destek vermektedir.

MSF kendi tesislerinde çocukların ve hamile kadınların aşılanmasını başlatarak Bangladeş hükümetinin kamplarda yürüttüğü düzenli aşılama kampanyasına destek olmaktadır. Kliniklerinde kadınlara ruh sağlığı desteği ve psikolojik danışmanlık da dahil olmak üzere kapsamlı sağlık hizmeti sunulmaktadır. MSF, 25 Ağustos 2017-30 Nisan 2018 tarihleri arasında, cinsel şiddet ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz bırakılmış 9 ila 50 yaş arası 377 kişiye tedavi sunmuştur. Tecavüz sonucu oluşan gebeliklerden bazıları epey ilerlemiş olduğundan bu kadınlar ait oldukları topluluğa geri dönememektedir. MSF bu durumdaki kadın ve kız çocuklarını bu alanda çalışan bir kuruluşun tesisine teslim etmektedir. Ancak bu tesisin kapasitesi de sınırlıdır.

MSF şimdiye kadar 10 tane derin kuyu (200 metre derinliğe kadar) kurarak temiz su sağlamıştır. Toplam 296 adet tüplü kuyu kazmıştır ve mültecilere temiz su sağlanabilmesi için elle çalışan tulumbalar kurmuştur.

MSF, dolu veya taşmakta olan 438 tuvaleti açmıştır. MSF’nin şimdiye kadar kullanıma soktuğu tuvalet sayısı 1.050’dir. Bu her gün yaklaşık 50.000 kişinin uygun bir tuvalet kullanabilmesi demektir.

BANGLADEŞ KIZILAY DERNEĞİ (Bangladesh Red Crescent Society – BDRCS)

Bangladeş Kızılayı’nın da katkı sağladığı Sahra Hastanesi Ekim 2017’den itibaren Bangladeş halkına ve mültecilere çeşitli acil sağlık durumlarında sağlık hizmetleri sağlamaktadır. Birçok hayati riski olan hastalara, yol ve trafik kazasında yaralanan hastalara, hamile ve emziren annelere, patolojik durumlarda gerekli ilaçlar ile ilaç hizmeti vermiştir. Çoğu hamile ve emzikli anne, ergen kızlar ve 5-15 yaşları arasındaki çocuklar sağlık sorunları ve tıbbi sorunların daha az farkındalar. Özellikle kadınlar ve kızlar, sağlık ocağı ve kliniklere erişimde sosyal engellerle ve güvenlik engelleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle BDRCS, sağlık tesisleri aracılığıyla tıbbi ve psikososyal destek ve bakım hizmeti vermektedir. Katar Kızılayı Cerrahi Kampanyası ile Bagladeş halkı ve Rohingyalı mülteciler için cerrahi yardım sağlamayı amaçlayan Teknaf Upazila Sağlık Kompleksi’nde altı günlük bir cerrahi kamp yapılmıştır. Etkilenen toplum halkının akut ihtiyaçlarını karşılamak için yenilemenin yanı sıra WASH, barınma, sağlık desteğini arttırmak için altyapıyı geliştirmektedir. BDRCS ekibi kişisel hijyen, el yıkama, yemek saklama, suyu temiz tutma, adet hijyeni konularında farkında olmalarını sağlamak için 3907 haneye ilgili kitleri dağıtmıştır. Alternatif yakıt için tüp ve ocak dağıtmaktadır. Aralık 2018’de Türk Kızılayı tarafından desteklenen okuma yazma kampanyası ile 1128 kıza ve erkeğe ulaşılmıştır. Ergen sağlığı, hak temelli konular ve çocuk güvenliği koruma politikaları hakkında farkındalık arttırıcı oturum ve kampanyalar yürütülmektedir. Kamp alanında aydınlatma için güneş enerjili lambalar dağıtılmaktadır.

HOPE (Umut Vakfı)

HOPE tarafından yeni açılan HOPE Kadın Saha Hastanesi, mülteci kamplarında 7/24 faaliyet gösteren Bangladeş’teki ilk saha hastanesi ve güneş enerjisini ana kaynak olarak kullanan tek tesis. Ayrıca Kutupalong/Balukhali mülteci kamplarında 10 mobil sağlık kliniği işletmekte ve 24 saat çalışan en büyük acil durum araç filosunu yönetmektedir. HOPE Hastanesi, Bangladeş’in Cox’s Bazar bölgesinde, 40 yataklı, 24 saat çalışan bir hastanedir. Hastane şu bölümlere sahiptir; ayakta tedavi servisi, çocuk poliklinikliği, doğumhane, laboratuvar, röntgen, acil servis, patoloji, fizyoterapi, ameliyathane, eczane, rehabilitasyon ünitesi ve tıp ünitesi. HOPE, annelere beslenme danışmanlığı sağlayarak ve beslenme yetersizliği olan çocukları tedavi ederek bebek ve çocuk ölümlerini azaltmayı amaçlamaktadır. HOPE Tıp Merkezleri, kırsal köylerde kurulan küçük sağlık klinikleri olup ulaşılması zor alanlarda sağlık hizmetlerine erişimi arttırmaktadır. HOPE daha uzaklara ulaşmak için Bangladeş’in farklı bölgelerinde 8 kırsal tıp merkezi kurmuştur. Aile planlaması alanında danışmanlık ve eğitim vermek, HOPE’un anne ölümlerini azaltma hedefi için çok önemlidir. Aile planlaması programları sayesinde kadınlar hamile iken hekimin hamile bakımını üstlenmesinin önemini, hamileliği sürdürmek için gerekli vitaminleri ve yeterli beslenmeyi, hamileliğin erken yaşta başlamasına karşı geciktirmenin önemini, doğum aralığını ve doğum kontrol seçeneklerini sundu. Yarık dudak/damak Bangladeş’te çok yaygındır (her yıl 5000 çocuk). HOPE, yıl boyunca ihtiyacı olan çocuklara yarık damak/dudak ameliyatları sağlamak için çalışır. Bangladeş’te açık ocakların kullanılması nedeniyle yüksek miktarda yanık kurbanı vardır. HOPE Vakfı, ortağı ReSurge International ile koordineli olarak yanık tedavisi sağlamaktadır.

ADVENTİST GELİŞİM VE YARDIM AJANSI (Adventist Development and Relief Agency – ADRA)

ADRA, Bangladeş’te halkın ihtiyaçlarını karşılamak için Bangladeş genelinde 5 farklı bölgede 45 yıldan fazla süredir çalışmaktadır. Şu anda ekonomik kalkınma, eğitim, gıda güvenliği, sağlık ve acil müdahale konulu 11 aktif projesi var. ADRA Bangladeş’te üç farklı bölgede çocuk projeleri yürütmekte: Mymensingh, Dhaka ve Gazipur. Bu projelerde ebeveynler sürekli çocuklarının gelişimine katılır, çocuk hakları ve sosyal konular hakkında farkındalık kazanır ve mesleki becerilerini keşfetmeye teşvik edilir. Projede annelere temel okuryazarlık dersleri de verilmektedir.

ADRA, finans desteği, eğitim ve artan gelirle 7.000’ den fazla kadının sosyal ve ekonomik durumunu güçlendirmektedir. Okuma, dikiş yapma ve yemek pişirme, sağlık eğitimi gibi pratik becerileri geliştirmeleri öğretilir. ADRA, erkeklerle de çalışmakta, atölye çalışmaları ve farklı projelerde eğitim yoluyla gelir getirici becerilerini geliştirmektedir.

MALTESER INTERNATIONAL

Malteser International, özellikle anne ve bebek sağlığı, hijyen, beslenme ve psikososyal destek alanlarında çalışılan mülteci kamplarında aktiftir. Kamp içinde yaklaşık 20.000 kişiye hizmet veren iki sağlık merkezinde temel tıbbi bakım sağlamaktadır. Bangladeş’teki sağlık otoriteleri ile yakın temas halinde ve zor vakaları yakındaki kliniklere transfer edebilmektedir. Hastalıkların yayılmasını önlemek için sağlık ve hijyen konularında eğitimler vermektedir. Mülteci kampındaki faaliyetlerinin bir kısmı, yaklaşık 10.800 anne ve çocuğa ulaşmıştır.

DÜNYA DOKTORLARI (Medecins du Monde – MM)

Medecins du Monde 2017’den beri Bangladeş’te çalışmaktadır. Amacı temel sağlık hizmetleri sunmak ve cinsiyete dayalı şiddet ve bu kişilerin psikolojik sıkıntılarını ele almaktır. Sağlık hizmetlerinden 37.693 kişi yararlanmıştır. 2.244 kişiye ruh sağlığı ve psikososyal destek danışmanlığı yapılmıştır. Kamplarda 760 sağlık eğitimi oturumu düzenlenmiştir.

KAYNAKÇA

  1. İHH; “Arakan Raporu”; Eylül 2012
  2. TDV; ‘‘Arakan Raporu’’; Aralık 2017.
  3. Ateş, A. “Burma’dan Myanmar’a Arakan’da Rohingya Müslümanları”, İstem; Sayı:29, Sayfa 173-216; 2017
  4. Fuad, A. R. “Tarihi Açıdan Arakan’daki Müslüman ve Budistler Arasındaki Bölgesel Çatışmaların Arka Planı”; ASSAM-UHAD, Cilt:5, Sayı:12, Sayfa: 56-64; 2018
  5. Al Imran, H. F. “The Rohingya Refugees in Bangladesh: A Vulnerable Group in Law and Policy”; Journal of Studies in Social Sciences, Volume 8, Number 2, Pages 226-253; 2014
  6. Prodip, M. A. “Health and Educational Status of Rohingya Refugee Children in Bangladesh”; Journal of Population and Social Studies, Volume 25, Number 2, Pages 135-146; April, 2017
  7. Al Masud A, Ahmed S, Sultana R, Alam I, Kabir R, Yasir A. ve ark. “Health Problems and Health Care Seeking Behaviour of Rohingya Refugees”; Journal of Medical Research and Innovation, Volume 1, Number 1, Pages 21-29; 2017
  8. Islam M, Ibrahım, Ira I. J, Torab A, Hossen Z, Hossain Z. ”A Review on Health and Nutrition Status in Bangladesh: Issues and Challenges”; International Journal of Biomedical Engineering and Clinical Science, Volume 4, Number 2, Pages 48-53; 2018
  9. Paul A. C, Spronk C. A, Spauwen P. H. M, Niemeijer R. P. E. “Cleft Lip and Palate Treatment in Bangladesh”; European Journal of Plastic Surgery, Volume 29, Number 6, Pages 267-270; February, 2007
  10. www.fmreview.org/sites/default/files/textOnlyContent/FMR/30/Phiri.doc
  11. http://www.thestateless.com/2017/02/bangladesh-policy-on-rohingya-refugees.html
  12. https://incidinb.org/training-and-workshop/training-on-international-refugee-law.html
  13. https://www.ihh.org.tr/haber/banglades-topraklarinda-arakanli-multecilerin-yasam-mucadelesi-eylul-2009
  14. https://www.refworld.org/pdfid/508640242.pdf
  15. https://opinion.bdnews24.com/2015/06/03/bangladeshs-refugee-policies/
  16. https://www.hrw.org/news/2012/08/22/bangladesh-assist-protect-rohingya-refugees
  17. https://humanitariancompendium.iom.int/appeals/bangladesh-2018
  18. https://www.worldvision.org/refugees-news-stories/myanmar-refugee-crisis-facts
  19. https://www.amnesty.org/download/Documents/ASA1680182018ENGLISH.PDF
  20. https://mpra.ub.uni-muenchen.de/88186/1/MPRA_paper_88186.pdf
  21. https://data.humdata.org/dataset/site-location-of-rohingya-refugees-in-cox-s-bazar
  22. https://www.cdc.gov/immigrantrefugeehealth/profiles/burmese/index.htmls/ijerph-14-00942.pdf
  23. https://www.k4health.org/toolkits/bangladesh-health-journalists/overview-health-bangladeshf
  24. http://www.hopeforbangladesh.org/our-projects/cleft-lippalate/
  25. https://bangladesh.iom.int/
  26. https://bangladesh.unfpa.org/en
  27. http://www.hopeforbangladesh.org/
  28. https://www.adrabangladesh.org/
  29. https://www.rescue.org/country/bangladesh#how-does-the-irc-help-in-bangladesh
  30. https://www.malteser-international.org/en/our-work/asia/bangladesh.html
  31. https://www.hi-us.org/bangladesh
  32. https://www.hi-us.org/bangladesh
  33. http://www.bdrcs.org/sites/default/files/Reports/PMO_Monthly%20Update%20Dec%2018.pdf
  34. http://sinirtanimayandoktorlar.org/wp-content/uploads/2018/05/MSF-Rohingya-Mültecilere-Yönelik-Çalışmalar